BİR ÇİZMELİ KEDİ HİKAYESİ

Bölüm:1

Bir değirmencinin ölürken değirmenini büyük oğluna, eşeğini ortanca oğluna, kedisini küçük oğluna bırakmıştır. Elinden hiçbir iş gelmeyen delikanlı kediyle ne yapacağını bilemez. Ancak kedi dile gelir, ona yardım edeceğini söyler.

Bir çift çizme ve bir torba ister.

Evden uzaklaşan kedi, bir tepenin yamacında ölü taklidi yapar ve torbasına koyduğu havuçla şalgamı yemeye gelen tavşanı boğar.

Saraya gidip tavşanı, Efendisi Karabas Markisi’nin armağanı olarak krala sunar. Çizmeli kedi, uzun süre bu şekilde krala armağan götürmeyi sürdürür;

Karabas Markisi hakkında kralın meraklanmasını sağlar.

Bir gün kralın kızının nehir kıyısında gezintiye çıkacağını öğrenince değirmencinin oğlunun onların geçeceği saatte nehre girip boğuluyor taklidi yapmasını ister ve araba yaklaşınca kraldan yardım ister.

Kralın adamları boğulma taklidi yapan genci kurtarır.

Çizmeli kedi, efendisinin elbiselerinin çalındığını söylemiş olduğundan gence kralın yedek elbiseleri giydirilir.

Kralın kızı, şık kıyafetlerle çok göz alıcı görünen gence aşık olur.

Kral, arabasına genci de alıp yola devam ederken denizler gibi uzanan tarlaların önünde arabayı durdurup orada çalışan işçilere tarlaların kimin olduğunu sorar ve “Karabas Markisi”’nin yanıtını alır. Çünkü kedi, kestirme yoldan koşup eğer böyle söylemezlerse kılıçtan geçirileceklerini söyleyerek işçileri korkutmuştur.

Aslında tarlalar o civarda kocaman bir sarayda yaşayan ve istediği hayvanın kılığına girebilen Ogre türü bir deve aittir.

Çizmeli kedi onu ziyaret eder ve yeteneğini sergilemesini ister. Kedinin isteği üzerine dev önce aslan, sonra fare kılığına girer.

Fare kılığına giren devi kedi hemen yiyiverir.

Kralın arabası devin sarayına gelince onu “Karabas Markisi’nin sarayına hoş geldiniz” diyerek karşılar.

Markinin zenginliğinden etkilenen kral, güzel kızını değirmencinin oğlu ile evlendirir.

İşte kabaca ÇİZMELİ KEDİ hikayesinin masalsı hali......

Masal yazılı olarak ilk defa İtalyan yazar Giovanni Francesco Straparola’nın “Hoş Geceler” adlı derlemelerinde (1550-1555), 1634'te İtalyan şair Giambattista Basile tarafından toplanan Avrupa halk hikayeleri arasında, daha sonra Fransız yazar Charles Perrault tarafından 1697'de toplanan Anne Kazın Hikayelerinde yayımlanmıştır.

16. yüzyılda Venedik'te yayımlanmış bir masal kitabındaki Bohemyalı bir kadının oğlu olan ve ona yardım eden becerikli kedi kılığına girmiş peri sayesinde Bohemya kralı olup çıkan yoksul köylü çocuğu hikayesinin bu masala kaynaklık ettiği öne sürülmüştür....

Yani; anlayacağınız "çizmeli kedi" hikayesi bir İtalyan tarafından kaleme alınan ve sahibine istihbarat sağlayan bir ajanın hikayesidir.

Çizme figürü ise zaten "İtalya" haritasından gelmektedir.

Daha da ötesi Venedik Cumhuriyeti'ne de baksak bayrağında bile kedi figürünü görebiliriz.

Kedi, İtalya için bir figürdür!

İşte bu yüzdendir ki "İstanbul, dünyanın en fazla kedisi olan şehirdir. O kediler İstanbul'u pırıl pırıl ediyor."

...

İkinci bölümde görüşmek üzere...