Çaba

Sorumluluk duygusu geliştikçe yapılan çabalar da etkin sonuçlar getiriyor.

Artık kişi kendisini yaşanılan olayların dışından bakarak değerlendirme fırsatı yakalıyor.

Sonucu karşı tarafa fatura etmek yerine; benim payıma düşeni yerinde ve kararında yapmayıp flu (sisli) ortamda kaypakça sıyrılıp çıkacak şekilde davranmışım deme cesaretini gösteriyor.

Bu davranışı sergilemek burada yazıldığı kadar kolay olmuyor. Kişi kendinden bilir işi hesabı bu yüzleşmeyi yapmakta ölümüne zorlandığımı bugün gibi hatırlıyorum. Çaba bu kritik süreçte çok kıymetli oluyor. Vazgeçmemek, hissettiğin duyguları hem kendi tarafından hem de karşı tarafın açısından (empati) değerlendirmek ve duygu grafiğini cümleye dökmek; adım adım gösterilen çabanın meyvelerini vermeye başlıyor.

Bu yüzleşme ilk anne- babalardan başlar çoğunlukla. Zihin onları her şeye muktedir görür. En yakın tanıklık ettiği anne babadır. Yeme, barınma gibi temel ihtiyaçlarımızdan yola çıkarak bizim için en güzelini bilirler diyerek hayat planı, ruhsal seçimlerimiz, hedeflerimiz onların memnuniyeti önceliğinde şekillenir.

Oysaki yıllar ilerledikçe gelişmeler arzu ettiğimiz ruhsal doyumu vermez. Ve ilk onlara sararız.

Yukarıda bahsettiğim duygu grafiği bu sarmaldan kırılarak çıkmanın sancılı doğumudur.
Zira onlarda her bir kavramın içini yetişme şartlarına, toplumun beklentilerine göre kendilerince doldurmuşlardır.

Yani ortada suç yok suçlu yokturdur. Sadece kendimiz kavramları gözden geçirip, biz nasıl dolduruyoruz bunu netleştirmek vardır.

Sancılı ancak içimizdeki aydınlığı artıran bu kavramları daha nitelikli, donanımlı insan penceresinden bakarak objektif yapılan tanımlardır.
Çaba
Çaba
Çaba
Çaba
Çaba
Çaba

Yılmadan;
Bıkıp, usanmadan
Umudun ışığında yol alarak.
Haftaya görüşmek üzere iyi haftalar diliyorum.