Çerkezköy, nüfusu her gün büyüyen, büyüdükçe sorunları da artan bir ilçe…

Fabrikaların oluşturduğu istihdam nedeniyle Türkiye’nin birçok yerinden göç alıyoruz.

Aileler, çocuklarıyla birlikte buraya göç edince çocuk ve genç nüfus da artıyor.

Gençleşme her zaman iyidir. Ancak gençlerimize ve çocuklarımıza ne kadar sahip çıkıyoruz bunu da hep birlikte sorgulamamız gerekiyor.

Aileler olarak bizler geleceğimiz teminatı çocuklarımızı ne kadar tanıyoruz? Lütfen bunu bir sorgulayalım!

İlçenin siyasileri, bürokratları ve STK temsilcileri çocuklarımız için neler yapıyorsunuz veya yapıyor musunuz?

Okullarımız yeterli mi? Spor alanlarımız yeterli mi? Yeterince çocuk ve gençlerimiz için etkinlikler düzenliyor musunuz? Lütfen siz de bunları sorgulayın. Bana sorarsanız hiçbiri yeterli değil…

Koltuğunuzun değil, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için kaygılanın.

Sizlere biraz gözlemlerimden bahsetmek istiyorum.

Kentpark, Yunus Emre Parkı, Muhsin Yazıcıoğlu Parkı, Kızılpınar ve Veliköy’deki parkları bir görün. Birçok vatandaş buna tanık zaten.

Yaşları 12 ile 17 arasında olan çocuklarımıza bir bakın. Kavga, gürültü, argo kelime küfürler havada uçuşuyor. Birçoğunun elinde sigara ya da içki.. Çete gibi dolaşıp kavga ediyorlar. Kendisinden büyük, babaları, anneleri yaşındaki kişiler uyarınca da üzerlerine yürüyorlar. Tanık olduğum bir olayı anlatayım. Hafta sonu 30’a yakın çocuk ellerinde sopalarla Yunus Emre Parkı’nda toplandı ve hep birlikte kavgaya tutuşmak için hızla ayrıldı.

Parklarda, okul çevrelerinde ve sokaklarda gençlere yönelik denetimlerin ve caydırıcılığın daha çok olması gerekiyor.

Bu bahsettiğim parklarda mahalle bekçilerinin, polislerin ve jandarma ekiplerinin sürekli kendilerini göstermesi caydırıcılık için bence çok önemli.

Tabiki en önemli denetim aileden geçiyor. Çocuklarımıza sahip çıkalım… Onları takip ve kontrol edelim. Başıboş bırakmayalım. Benim çocuğum yapmaz demeyelim!

Lütfen, geleceğimize sahip çıkalım!!!