Türkiye'nin küreselleşen pazarda rekabet edebilmek için her türlü ara insan gücüne ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz ya da bu durumu tahmin edebiliyoruz. Ve bu ihtiyacı giderebilmek adına en önemli merkez ise şüphesiz ki "Meslek Lisesi".

Fakat geçen hafta yazdığım yazıda da bahsettiğim üzere hemen hemen her darbe döneminde, her muhtıra döneminde olaylar dönüp dolaşıp meslek liselerine gelmiştir.

Bir yandan İmam Hatip Liseleri diğer yandan meslek liseleri darbelerden kendilerine düşen payı almıştır.

Bu pay o dönemler "kat sayı " olarak karşımıza çıkmıştır. İşte her ne olduysa işte o meşhur "kat sayı sorunu" ile olmuştur.

O tarihten itibaren meslek liselerinin halk gözündeki yeri tamamen değişmiştir.

O günden sonra meslek liseleri,

Ailelere göre "Şu okula gitsin de en azından bir mesleği olsun" diye tabir edilen okul iken öğrencilere göre ise "Hiç ders çalışmadan yata yata geçilebilecek" bir okul durumuna gelmiştir.

Hatta ve hatta maalesef şunu söylemeliyim ki; çoğu kişinin gözünde ise kaba tabirle "hiçbir başarısı olmayan, akademik olarak sıfır bilgiye sahip ve de ekonomik olarak da fakir öğrencilerin gittiği okul" olmuştur meslek liseleri.

Başta Almanya olmak üzere çoğu Avrupa ülkesinde belki de en önemli yere ve vizyona sahip olan meslek liseleri maalesef ama maalesef bizde ise hiç kimse tarafından gönüllü olarak tercih edilmeyen okul haline getirilmiştir.

Kısacası kat sayı sorunu ile beraber meslek liseleri müthiş bir şekilde imaj kaybına uğramıştır.

Neyse ki yanılmıyorsam 2009 yılında kat sayı sorunu çözüme kavuştu. (Danıştay kararı iptal etse de) 2010 yılından itibaren uygulamaya konulan yeni sistem vahim bir yanlışı ortadan kaldırıp attı.

Fakat onca yılın getirmiş olduğu "imaj zedelenmesi" tabi ki bir kararla hemen değişmedi değişmeyecek gibi de görünüyor.

Her ne kadar Sezen Aksu'nun dediği gibi

"İmaj yeniledik sadece be babam şu adaptasyonu gördün mü?" desek de maalesef hemen yenileyemedik zedeleyen imajı.

Lakin yeni eğitim sistemimizde "Meslek Lisesi Memleket Meselesi" vurgusu her daim bir umut ışığı olmuştur.

O günden bugüne kadar meslek liselerindeki çalışmalar hızlı bir şekilde ivme kazanmış ve yavaş yavaş imaj tazelemek başlamıştır.

Burada en büyük eksik malesef ama malesef "medya".

Küreselcilerin güdümünde yer alan çoğu medya malesef bu ülkenin kalkınması yolunda attığı ve atacağı adımları herdaim görmezden gelmiştir.

Gelecektir de...

Meslek liselerinin medyada hemen hemen hiç yer almaması.

Hatta ve hatta güldürü tarzı oyunlarda Meslek lisesi öğrencilerinin "işe yaramaz,serseri" gösterilmesi de apaçık delilidir.

Dizi film senaryolarında ise zaten karşılaşamazsınız bile meslek liseleriyle.

Karşılaştığımız meslek liseliler ise kesinlikle "kavga,gürültü,serserilik,kötü alışkanlık" gibi kavramların tavan yaptığı bir öğrenci topluluğu olarak gösterilmektedir.

Sözün kısası şudur;

Meslek lisesi ülkemiz için yegane kalkınma unsurudur.

Nitelikli eleman ve üretken ekonominin iliklenmesi gereken ilk düğmesidir.

Meslek lisesi gerçekten memleket meselesidir.

Meslek liselerimizin fen liseleriyle yarıştığı yılları görebilmek ümidi ile.

Sağlıcakla kalın.