Üç beş çapulcu sürüsüne ne iller, ne ilçeler, ne mahalleler ne de sokaklar teslim edilmeyecektir.

Hele ki "it sürülerine" asla!

Gel gelelim konumuza;

Ulusal kanalların birçoğunda, sosyal medyada o vahşi görüntüleri görmüşsünüzdür.

Konya Karatay’da iki yaşında bir çocuk sokak köpekleri tarafından parçalanarak öldü!

Ne kadar basit bir cümle değil mi?

Tekrar ediyorum ki görmezden gelenler tekrardan görsün!

İki yaşında bir çocuk sokak köpekleri tarafından parçalanarak öldü!

Ben artık sokakta başıboş köpek istemiyorum! Nokta!

Bu, duygusal bir mesele değil, hayati bir güvenlik sorunudur.

Her gün ülkenin dört bir yanında köpek saldırıları yaşanıyor, insanlar yaralanıyor, hatta küçücük evlatlarımız diri diri parçalanarak hayatlarını kaybediyor. Buna rağmen hâlâ "Ama onlar da can taşıyor" diyerek gerçekleri görmezden gelen bir kitle var.

Peki, insanlar can taşımıyor mu?

Çocuklar, yaşlılar, kadınlar sokakta yürürken korkmak zorunda mı?

Türkiye’de başıboş köpek sorunu artık kontrolden çıkmış durumda.

Parklar, kaldırımlar, okul önleri, toplu taşıma durakları…

Her yerde başıboş köpek sürüleri var. Çöpleri deşiyor, açlıktan saldırganlaşıyor, bazen oyun sanıp, bazen korktukları için insanlara saldırıyorlar.

Ve ne yazık ki, bu saldırılar sadece küçük ısırıklarla sınırlı kalmıyor insanlar parçalanıyor, öldürülüyor!

Buna rağmen yetkililer sessiz, hayvanseverler kör, belediyeler ise göstermelik birkaç kısırlaştırma ile günü kurtarıyor.

Avrupa’da başıboş köpek diye bir şey var mı?

Yok! Çünkü medeni ülkeler bu sorunu çoktan çözdü.

Bizim ise hâlâ "Aman onlar da aç" diyerek bu hayvanların başıboş dolaşmasını normalleştiren bir zihniyetimiz var. Oysa aç kalmalarının sebebi biz değiliz!

Bu hayvanların sokaklarda olmasına izin veren sistemdir.

Ben sokakta başıboş köpek istemiyorum!

Çocuklarımın korkmadan okula gitmesini istiyorum, yaşlıların parklarda rahatça oturmasını istiyorum.

Kadınlarımızın sabah işe giderken, gece işten dönerken köpek saldırısına uğramasını istemiyorum!

Çözüm basit:  Başıboş köpekler toplatılmalı, barınaklarda kontrol altına alınmalı, sahiplendirme teşvik edilmeli ve sokaklar insanlara bırakılmalı!

Gerekirse Kuşbahçe tarafındaki ormanlık alan tel örgütlerle çevrilerek sokak hayvanları için geniş bir doğal yaşam alanı oluşturulmalı.

Hem böylece o güzelim ormanlık alan da hafriyat-çöp döküm alanı olmaktan kurtulmuş olur.

...

Başıboş köpeklerin saldırısına uğrayıp hayatını kaybeden insanların vebalini kim taşıyacak?

Artık yeter!

İnsan hayatı, sokak hayvanlarından daha önceliklidir ve bu gerçeği kabul etmeyen herkes, yaşanan saldırıların sorumluluğunu taşımaktadır!