I love you, I love you

Do you love me?

(Yes I do)

If you want me, tell me, tell me

If you love me, kiss me, kiss me

...

Diyerek seslenmiş Ümit Besen 80'li yıllarda.

Ben de bu yazımda KİS'den bahsedeceğim. Neden bilmem ama bir anda bu şarkı geldi aklıma.

Hayırdır inşallah.

...

Neyse konumuza gelelim.

KİS...

Yani; Kitle İmha Silahı

...

Milli eğitim diyerek isimlendirdiğimiz ve de belki milyonlarca gencimizi yıllardır tezgahından geçirdiğimiz sistem... Maalesef ama maalesef senelerdir sanki adeta bir "Kitle İmha Silahı" gibi hareket etmekte.

Besmeleyle ilkokula başlayan çocuklarımızın "Allah yoktur" diyerek okuldan mezun olmaları durumu ne ile anlatılabilir mesela?

Yahut ilkokul çağında annesine, babasına, etrafına saygıda kusur etmeyen bir nesil mezun olunca nasıl bir anda bu denli bencil ve saygısız olabilir?

Binlerce kişinin normal bir şekilde içerisine girdiği lakin çoğunluğunun anormal bir şekilde çıktığı bir sistemin içerisinde sizce de bir sıkıntı olma durumu olamaz mı?

En değerlimiz olan evlatlarımızı daha güzel bir gelecekleri olsun diyerek gönderdiğimiz okullarımızda nasıl bir tezgah var ki; bu denli değiştirilmiş ve de adeta genetik kodlarıyla oynanmış bireyler oluşturulmaktadır?

Velhasıl bozuk bir sistem...

Nesilleri yok etmek üzerine kurulu bir düzenek içerisinde her ne yaparsanız yapın, ister ustasını değiştirin isterseniz çırakları.
Hatta ve hatta isterseniz çalışanları değiştirin.

Her daim bu düzenek nesilleri yok edecektir.

Halbuki yapılması gereken tek şey bozuk tezgahın değiştirilmesidir.

Toplumun kadim geçmişi ile geleceğin vaadettiği standartlar üzerine kurulmuş, toplumun genetiği ile uyumlu, milli ve manevi değerlerle koruma altına alınmış bir sistem sil baştan kurulmalı.

...

Düşünsenize bir ülke kuruyorsunuz ve de bu ülkenin bir eğitim sistemini oluşturmak istiyorsunuz.

Ve de hal böyleyken diğer ülkelerden nasıl "hukuk sistemi" ithal ediyorsanız aynı şekilde bir eğitim sistemi ithal ediyorsunuz.

Düşünsenize düşmanlarınıza "bana sağlam bir eğitim sistemi sunar mısın?" diyerek bir sistem kuruyorsunuz.

Bu sistem, ülkenizin ne kadar lehine olabilir?

Sonrasında ise o tezgahtan büyüyen nesiller "bilmem şu Avrupa ülkesindeki lise konularını bizim ülkemizde ortaokullarda veriyorlar.

Böyle sistem mi olur müfredat çok ağır " diyerek bize eğitim sistemi satmış ülkelerin kendi sistemlerini övmeye başlıyorlar.

Haklı olarak...

...

Farkındaysanız iki bakanlığımızda Milli kelimesi mevcuttur.

Birisi Milli Savunma diğeri ise Milli Eğitim

...

Peki soruyorum Milli Savunma nereden nereye geldi?

Hangisi gerçekten Milli idi?

Önceki mi ?

Şimdiki mi?

O zaman aynı şeyi sizce eğitim sistemimiz için de konuşmamız gerekmiyor mu?

Ya Milli Eğitim sistemimizde de devrimsel değişiklikler yapılması gerekiyorsa?

Mesela acaba eğitim sistemimizde nasıl yanlışlıklar yapıldı da  kimse görmesin diye "milli" kelimesinin ardına saklama kararı alındı?

...

Ne diyelim rabbim Milli Savunma Bakanlığımızdaki olumlu değişimi hatta ve hatta devrimi Milli Eğitim Bakanlığımıza da nasip etsin.

...

Bir çok yazımda bahsetsem de bir kaç şeyi tekrar etmek istiyorum.

Milli eğitim sistemimizde çok acilen 4+4+4 sisteminden vazgeçilerek 5+3 sistemine dönülmeli.

Talim Terbiye Kurulu tarafından müfredat ve içerik ivedilikle ülkemizin genetik kodlarıyla uyumlu, kadim geçmişimizdeb ilham alacak şekilde dizayn edilmeli.

İlkokul grubu öğrencilerimiz öğretimden çok eğitimle donatılarak sosyal çevre ve toplumsal yaşam hakkında yetiştirilmeli ve de geliştirilmeli.

Ve de tabii ki öncelikle öğretmen meslek kanunu çerçevesinde hakkaniyetli değişimler yapılarak yeni nesilleri yetiştirecek öğretmenlerimizin donanımlı hale getirilmesi sağlanmalı.

Sınav sistemi, liselere geçiş ve de üniversite giriş sistemleri sil baştan değiştirilmeli.

Örneğin; ortaokuldan mezun olan öğrenciler için bir baraj belirlenerek o baraj puanının altında kalan öğrencilerimiz lise öğretimine hak kazanamayıp iki yıllık mesleki eğitim programlarına yönlendirilerek iş dünyasına kazandırılmalı. Bu öğrencilerimiz icin açık lise veya özel lise okuma yolları açık tutulmalı.

Her bölgede proje mesleki ortaokul ve de mesleki liseler oluşturulmalı. Hatta ve hatta bu proje okullar, bölgelerdeki üniversite binalarını kullanmalı. Malum üniversite sayımız epey yüksek üniversiteler kapatılarak proje okullarının hizmetine açılabilir. Her türlü atölye ve uygulama sınıflarının yer aldığı bir "mesleki teknik kampüsleri" oluşturulmalı.

...

Liste daha da uzar gider.

Velhasıl eğitim sistemimizde yer alan, görev yapan herkesin maalesef ama maalesef işleri çok zor.

Emek harcayanlardan, gayret gösterenlerden Allah razı olsun.

Tez zamanda Rabbim KİS sisteminden kurtulmayı nasip etsin.